Yüz Bin Koş Spor Kulübü olarak yine yüksek bir sporcu sayısı ile Kuşadası Triatlonu’nda yer aldık. Bu yarış, fiziki çevre şartları sebebiyle mutlaka yokuşlu bir bisiklet parkuruna sahip oluyor. Denizde yapılan yüzme üzerine yokuşlu bir bisiklet parkuru ve üzerine son iki senedir Belgrad Ormanı’nın zemini ile aynı olan tartan görünümlü sert killi toprakta yapılan koşu ile son buluyor yarış.
Yarıştan bir gün önce, Cuma günü yağan yağmur sebebiyle yaşanan bazı gecikmeler, transition alanının geç kurulmasına ve Cuma brief alanının değiştirilmesine sebep oldu. Bunun devamında, hazırlıklar Cumartesi sabaha kaldığı için, Cumartesi yarışları da maalesef geç başladı. Yağmur sonrası olmasının da sebebiyle, Türkiye genelinde yaşanan aşırı rüzgarlı hava kendini Kuşadası’nda da hissettirdi ama bu rüzgar dalga ya da başka bir sıkıntıya sebep olmadı.
Tusan Otel’in plajından başlayan yüzme etabı, 550m deniz yüzmesi üzerine, kanal girişi ve orada yaklaşık100m lik bir yürüme/koşma ve son olarak yine 100m lik yüzme ile son buluyordu. Fakat suyun o bölgede aşırı sığ olmasından dolayı yaklaşık 550m yüzme sonrası sporcular suyun içinde koşarak yüzme etabını tamamladılar. Sudan çıkmadan önce en son 10-15 metre daha yüzmek yeterliydi.
İkinci gün yaş grupları ve elitler yarışlarında ise hakemler önlem alarak o koşulan sığ alanı kısıtladılar ve koşulan alan 200 metreden 100 metreye düştü. Doğal olarak bu değişiklik bazı sporculara avantaj sağlarken bazıları için iseise dezavantaj oldu. Sonuçta bu triatlon yarışı ve çevre şartları her zaman standart olmuyor. Şartlara adapte olup en iyi performansı göstermek gerekiyor. Burada bence en önemli konu otel içinden geçişlere yarışın ikinci günü izin verilmemiş olması. Start alanından çıplak ayak ile bir çok sporcu 400-500 metre yürümek zorunda kaldı. Bunun gibi şehirlerde yapılan bir yarışa y500-700 arası sporcu geliyor ve bu bölge ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor ama bu yaklaşım sporcular tarafından hoş karşılanmıyor maalesef.
T1 alanının darlığı dikkat çeken bir diğer problemli konu oldu sporcular için. Özellikle yaş grupları ve elitlerin aynı anda T1’de bulunduğu anlarda, alanda bisikletler çok sıkışıktı. Ortam şartları uygun değildi belki ama federasyon görevlilerine (birisi de benim bu arada) bu durumu anlattık, çok yapıcı yaklaştılar ve diğer yarışlarda buna daha çok dikkat edeceğiz hiç şüpheniz olmasın.
Bisiklet parkuru düz bir 2-3km üzerine 3.5km’lik bir soğuk asfalt yokuş çıkış ve inişinden oluşan 2 turdu. Parkur yaklaşık 19km’ydi ve federasyon bu konuda çok güzel bir uygulama ile parkurun 19km olduğunu belirtmişti. Gayet zorlu olan parkur bisiklette hafif ve güçlü olan sporcuları ön plana çıkarttı. 3.5km çıkış olmasına rağmen inişte soğuk asfalt ve hafif rüzgarın etkisiyle sporcular yine de pedal çevirmek zorunda kaldı. Bence çok zevkli ve üst düzey bir parkur olmuştu, umarım devamı gelir bu tarz parkurların.
Koşu parkurunda ise anlattığım sert toprak zeminde yaş grupları ve elitler 3 tur, yıldızlar 2 tur koştu. Parkur, konumu sebebiyle bir gölet etrafında tek bir yerde durup neredeyse tüm yarışı izleyebileceğimiz güzellikteydi. Açıkcası ufak iniş çıkış ve dönüşlerden koşmak biraz zor olsa da, çok zevkli ve izlemesi de bir o kadar keyifliydi. Sanırım koşu 5.17km civarı çıktı. Bu da koşu zamanlarını önceki yarışlara göre yaklaşık 20-30sn daha yavaş çıkarttı.
Yüz Bin Koş Spor Kulübü olarak, yıldızlar, gençler ve elitler Türkiye Şampiyonası finali olan bu yarışlarda yıldız kızlar takım Türkiye Şampiyonu ve bireyselde de İpek Günad ile sezon şampiyonu olarak kupayı kaldırdık. Bizler için ilk altyapı sezonumuzda bu başarılara ulaşmak çok gurur verici oldu.
Bazı penalty box kuralları sebebiyle bizim sporcumuz dahil diskalifiye olan sporcularla karşılaştk. Açıkcası hakemlerimiz bu sezon kuralları tam uygulamaya başladılar. Daha once yapılan ufak kural hataları es geçilirken bu sezon yaş gruplarındaki gözlem ve ceza sistemi elitlerde olduğu gibi tam işleniyor. Bizler alışık olmadığımız için kendimizin ceza alabileceğini düşünmüyoruz, hatta konduramıyoruz kendimize. Ben dahil tüm sporcuların çok dikkatli olması gerekiyor bu tarz konularda.
Sezonun yaş gruplarındaki final yarışı olan Alanya için artık geri sayım başladı. Orada da kulüp olarak kürsülerde yer alıp sezon puanlamasında bir çok sporcumuzla kupa kaldıracağımızı düşünüyoruz. Şimdiden herkese bol şans.
FOTOĞRAFLAR
CAN BATUR SPORTS PHOTOGRAPHY